Archive for Ağustos, 2009
Taksi Şoförü
Geçen gün New York’taydım. Arkadaşımla taksiye binmiştik. Taksiden inince arkadaşım şoföre “Teşekkür ederiz. Çok iyi araba kullandınız.” dedi. Taksi şoförü birkaç dakika adeta dondu kaldı. Sonra da “Siz bilge kişi filan mısınız?” dedi. “Hayır, sevgili bayım. Üstelik size yağ da yapmıyorum. Bu derece yoğun bir trafikte böyle serinkanlı hareket etmenizi takdir ediyorum.”
Basit Bir Jest
Herkes mükemmel olabilir… çünkü herkes hizmet edebilir. Hizmet edebilmek için üniversite bitirmeniz gerekmiyor. Hizmet edebilmek için özne ve yüklem arasındaki uyumu da düşünmeniz gerekmiyor. Sadece zarafetle örülü bir yüreğe ihtiyacınız var ve de sevginin yarattığı bir ruha. Martin Luther King, Jr. Mark okuldan eve giderken, önündeki çocuğun ayağı takılmış ve elinde taşımaya çalıştığı kitapları, iki […]
Gülümse
Birbirinize gülümseyin. Karınıza, kocanıza, çocuklarınıza, kısacası herkese gülümseyin. Kim olduğu önemli değil. Bu birbirinize duyduğunuz sevginizin güçlenmesine yardımcı olacaktır. Rahibe Teresa Amerikalıların çoğu, Antoine de Saint-Exupery’nin muhteşem kitabı The Little Prince’ i (Küçük Prens) iyi bilirler. Bu mizahi ve büyüleyici bir kitap. Hem çocuk kitabı hem de yetişkinlerin düşüncelerini zorlayabilecek türden bir kitap. Saint-Exupery’nin diğer […]
Amy Graham Adında Bir Kız
Washington D. C’den gelirken bütün geceyi uçakta geçirdiğimden Denver’da bilinçlenme üzerine seminer vereceğim Mile High Church’e geldiğimde yorgunluktan ölüyordum. Kiliseye girdiğimde Dr. Fred Vogt bana “Make a Wish Foundation (Dilekte Bulunma Vakfı) hakkında bilginiz var mı?” sorusunu yöneltti. Evet diye yanıtladım.
Amy Graham Adında Bir Kız
Washington D. C’den gelirken bütün geceyi uçakta geçirdiğimden Denver’da bilinçlenme üzerine seminer vereceğim Mile High Church’e geldiğimde yorgunluktan ölüyordum. Kiliseye girdiğimde Dr. Fred Vogt bana “Make a Wish Foundation (Dilekte Bulunma Vakfı) hakkında bilginiz var mı?” sorusunu yöneltti. Evet diye yanıtladım.
Aziz Valentine Günü
Larry ve Jo Ann sıradan bir çiftti. Sıradan bir caddede, sıradan bir evde yaşıyorlardı. Diğer bütün sıradan insanlar gibi iki yakalarının bir-araya gelmesi amacıyla çabalıyorlar, çocuklarını iyi yetiştirmeye çalışıyorlardı. Diğer bir açıdan da sıradan insanlardı, ağız dalaşına girerlerdi. Konuşmalarının çoğunda evliliklerinde neyin kötü gittiğini ve kimin suçlu olduğunu tartışıyorlardı. Bir gün olağanüstü bir olay oldu.
Bugünü Yaşayın
Dead Poets Society (Ölü Ozanlar Derneği) adlı filmde Robin Williams, John Keating adında cesur bir öğretmen rolüyle göz doldurmuştu. Bu ustaca işlenmiş filmde Keating, katı bir disiplinin söz konusu olduğu yatılı okulda bir grup farkındalığı düşük öğrenciyi hayatlarını farklı kılabilmeleri konusunda etkilemeye başlar. Bu genç adamların Keating’in de üzerinde durduğu gibi hayalleri ve amaçları vardır. […]