Deniz Feneri

| 31 Temmuz 2009

Sigeon’da, bugünkü adıyla, Kumkale’de (Çanakkale) yapılmıştır. İstanbul Boğazı’nın Trakya yakasındaki Timée ve karşı kıyısındaki Chrysopolis (Üsküdar) fenerleri İ.Ö. 2. Yüzyılda yapılmıştır.

Dünyanın antik çağdaki yedi harikasından biri olan[ İskenderiye Feneri İ.Ö. 280 yılında Knidos‘lu Sostrates tarafından Pharos adası üzerine inşa edilmiştir. Yüksekliği 135 metre olan bu fenerin şöhreti ve yüksekliği bu güne kadar aşılamamıştır. 14. yüzyılda meydana gelen bir depremde yıkılmıştır.

İtalya‘daki en eski fener Messina‘da bulunmaktadır. Brindisi, Ravenna, Puzzuoli ve Capri fenerleri, Roma döneminin diğer tanınmış yapılarıdır. İmparator Caligula tarafından İ.S. 40 yılında inşa edilen Boulogne feneri 17. yüzyıla kadar kullanılmıştır. Dover‘de ve Herkül Sütunu adıyla bilinen La Coruna‘daki (İspanya) fenerler aynı dönemin diğer tanınmış yapılarıdır.

Colossuss

Rodos limanı girişinde Güneş Tanrısı Helios adına yapılan bu bronz heykel ilk fenerler arasında sayılmasa da heykelin elinde tuttuğu bir ateşle limana giren teknelere yol gösterdiği söylenir. Bu heykel New York‘taki Hürriyet Abide’sini yapan Fransız heykeltıraşAuguste Barthordi‘ye ilham vermiştir.

Antik çağın yedi harikasından biri olarak anılan Rodos Heykelinin yapımına heykeltıraş Chares of Lindos tarafından İ.Ö 282 yılında başlanmış ve 12 yıl sürmüştür. Temeli beyaz mermerden yapılan bu bronz heykel 56 yıl sonra İ.Ö. 226 yılındaki şiddetli bir deprem sırasında yıkılmıştır. 654 yılında Arapların adayı işgalinden sonra heykelin kalıntıları Suriyeli Yahudilere satıldı. Kalıntıların 900 deve yükü tuttuğu söylenir.

Roma imparatorluğunun çöküşü ardından, denizlerdeki denetimin yok olması deniz ticaret yollarındaki güveni ortadan kaldırmış, denizaşırı ticarette önemli bir daralma meydana gelmiştir. Antik çağdan beri çalışmakta olan birçok deniz feneri Ortaçağda bakımsızlık yüzünde harap olmuştur.

Üzerinde odun veya kömür ateşi yakılan çok sayıda fener 17. ve 18. yüzyıllar boyunca Avrupa kıyılarındaki değişik yerlere inşa edilmiştir. Bu fenerlerin İngiltere’deki örnekleri resimlerde görülmektedir.

1611 yılında Fransa’da Gironde’da inşa edilen Cordouan feneri kayalıklar üzerine inşa edilmiş ilk deniz feneridir.

19.cu yüzyılda deniz ticaretinin yoğunlaşmasıyla birlikte, çok sayıda deniz feneri inşa edilmiştir. Bunlardan İngiltere’deki Bell Rock (Forfarshire, 1811), Skerryvore (Argyllshire, 1884), Fransa’daki Ar-Men (Sein Adası, 1881) ve Almanya‘daki Roter Sand (Weser ağzı, 1885) dikkate değer deniz fenerleridir.

Amerika kıtasındaki ilk fener Boston limanı girişindeki Little Brewster adası üstüne 1716 yılında inşa edilmiştir.

Türkiye’deki Fenerler

Osmanlı İmparatorluğu döneminde inşa edilen ilk fener Fenerbahçe feneridir. Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1562 yılında inşa ettirilmiştir. Ahırkapı deniz feneri Sultan III. Osman zamanında, 1755 yılında inşa edilmiştir. 1853-1856 Kırım Harbi yılları ve sonrasında Karadeniz’e giden İngiliz ve Fransız harp gemilerinin Marmara ve boğazlardan geçişini kolaylaştırmak için, çok sayıda fener inşa edilmiştir. Ahırkapı, Fenerbahçe, Anadolu ve Rumeli fenerleri, Karaburun, Yeşilköy, Çimenlik, Kumkale ve Gelibolu fenerleri bu dönemin yapılarıdır.

Türkiye’de, yerden ölçülmek üzere en yüksek fenerler aşağıdaki gibi sıralanır.

Deniz seviyesinden ölçülmek üzere ışık seviyesi en yüksek fenerler ise sırasıyla:

8334 kilometreyi bulan kıyılarımızda halen değişik karakterde ışık gösteren 372 adet fener bulunmaktadır.

Fenerlerin bulundukları yere göre sınıflandırılmaları

  • Kıyı Fenerleri
  • Anakara fenerleri
  • Ada fenerleri
  • Deniz Kayaklıkları ve Sığlıkları Fenerleri
  • Derin Deniz Fenerleri
  • Dalgakıran Fenerleri
  • Doğrultu Fenerleri ‘

Fenerlerin görünme uzaklıkları

Fener ışıklarının görünme mesafeleri, fener kulesinin deniz seviyesinden yüksekliğine ve ışığın yoğunluğuna bağlıdır.

Işıkların coğrafi menzili

H metre olarak fener ışığının, h metre olarak göz hizasının denizden yüksekliğini göstermek üzere, fenerin görünme mesafesi deniz mili olarak aşağıdaki formülden bulunur.

Görünme Mesafesi= 2.075(H 0,5 +h 0,5) h mesafesi = görünme uzaklığı

Işıkların yüksekliği

Kıyı ışıkları için genellikle 45 metre uygun bir yüksekliktir. Ege, Marmara ve Karadeniz gibi kapalı ve birbirine yakın adalarla dolu kıyılardaki fenerler, okyanus kıyısındakilerden daha kısadır.

Fenerlerin optik sistemleri

Fener kulesi üstünde yakılan bir ateş ışığının yaklaşık %97 si, arkasında yansıtıcı bulunması halinde ise yaklaşık %83 ü kaybolur. Mercek kullanımıyla kayıp % 17 ye kadar azaltılmıştır. Optik sistemlerdeki en köklü değişiklik Fransız Mühendis Augustine Jean Fresnel (1788-1827) tarafından yapılmıştır. İcat ettiği mercek sistemi ilk olarak 1823 yılında Cordouan fenerinde uygulanmıştır.

Katoptrik Sistem

Bu aygıt tipinde ışınlar bir yansıtıcı yüzeyden sadece yansıtılır. Işık kaynağı yansıtıcının odak merkezine konur. Bu aygıt tipinde ışınlar bir yansıtıcı yüzeyden sadece yansıtılır. Işık kaynağı yansıtıcının odak merkezine konur.

Dioptrik Sistem

Dioptrik sistemde ışınlar bir cam ortamdan geçer ve bu cam ortamdan geçerken de optik kurallarına göre kırılır. Yansıma olmaz.

Katadioptrik Sistem

Bu sistemde ışınlar kırılarak cam ortama girdikten sonra, ortamı terk etmeden toplam içsel yansımaya uğrar. Işınlar ortamı terk ederken bir kere daha kırılır. Bu yöntemde ışık ışınlarının cam prizmadaki kırılma ve yansıma özelliklerinin ikisi birden kullanılır. Amerika’da Florida Key West fenerinin First Order Fresnel Merceği ile Second Order Bir Fresnel Merceğinin resimleri “first” ve “second” kelimeleri üzerine tıklayarak görülebilir. Hiperradyal üçlü flaşlı bir Fresnel merceğini, Altı flaşlı bir Fresnel merceğini ve Sabit ışıklı bir Fresnel merceğini yine farklı renkteki kelimeler üzerine tıklayarak görebilirsiniz.

Fenerlerin ışık kaynakları

  • Odun ve Kömür: Isle of May’de 1810, St. Bees’te 1823 yılına kadar kullanıldı.
  • Yağ:1823 ten itibaren kullanılmağa başlandı. (Balina, domuz , kakao, kolza yağı ve madeni yağları)
  • Akkor Gömlekli Madeni Yağ Yakıcılar: 1898’den itibaren,
  • Hava Gazı: 1837’den itibaren,
  • Petrol Gazı: 1870’lerden itibaren,
  • Asetilen: 1896’dan itibaren kullanıldı.
  • Elektrik: İlk deneyler 1858 de yapıldı. İlk uygulamalar ise 1886 da Isle of May’de ve 1888 de St. Catherine’de yapıldı.

Fenerlerin yapı malzemeleri

  • Taş: Antik çağdan itibaren kullanılan en eski fener yapı malzemesi taştır. En tanınmış örnekleri İngiltere’deki Eddystone ve Fransa’daki Cordouan fenerleridir.
  • Ahşap: Özellikle Amerika’da, 18. yüzyıl ortalarında hizmete sokulan deniz fenerlerinin büyük çoğunluğu ahşap kullanılarak inşa edilmiştir. Doğa etkilerine dayanım süresinin kısalığı ve yangınlar nedeniyle kullanımı giderek azalmıştır.
  • Tuğla: Taş kule maliyetinin, önemli ölçüde arttığı durumlarda yapı malzemesi olarak taşın yerini tuğla almıştır.
  • Dökme Demir Levhalar: Taş ve tuğla maliyetinin yüksek, zemin taşıma gücünün yeterli olmadığı durumlarda, fener kulelerinin birçoğu dökme demir levhalar kullanılarak yapılmıştır.
  • Çelik Kafes Sistem: Bu tip fener kuleleri zemine aktarılacak yüklerin küçük olması gerektiğinde tercih edilir.
  • Betonarme: Betonarme, fener kulelerinde yaygın bir kullanım alanı bulmuştur.
  • Alüminyum ve Fiberglas: Sınırlı da olsa, son dönemlerde fener kulesi yapımında alüminyum ve fiberglas kullanılmıştır.

Fenerlerin yönetimi

1755 yılında inşa edilen ilk Ahırkapı deniz fenerinin bakımı Bostancı Ocağı neferleri tarafından üstlenilmiş, kandillerinde yakılacak yağ ise Topkapı Sarayı‘ndan sağlanmıştır. I. Abdülhamit döneminde fenerin idaresi gedik usulüne bağlanarak babadan oğula geçmeye başlamış ve bu gelenek günümüze kadar devam etmiştir. 1860 yılında Osmanlı Devleti Fenerler İdare-i Umumiyesini kurarak fenerlerin işletme imtiyazını Michel Marius ve Bernard Camille Collas adında iki Fransıza vermiştir. Cumhuriyet döneminde devlet, 3302 sayılı kanunla Fenerler İdare-i Umumiyesini satın almış ve 1 ocak 1938 de Denizbank’a devretmiştir. Birçok yönetim ve isim değişikliğinden sonra fenerlerin yönetimi 12 mayıs 1997 de kurulan “Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğü”ne bağlanmıştır. İngiltere’de genel deniz feneri idaresi Corporation of Trinity House’tur. Fransa’da 1792 yılında kurulan Köprüler ve Yollar İdaresi’nin kontrolu altında bulunan Fenerler İdaresi “Service des Phares et Balises” adı ile tanınır. Amerika’da, 1 Temmuz 1939 dan itibaren fener hizmetleri, “U.S. Coast Guard” teşkilatı tarafından yürütülmektedir.

Fenerlerin geleceği

Fenerlerdeki otomasyonun yaygınlaşması ve uydu haberleşme sistemlerindeki gelişmeler deniz fenerlerine duyulan gereksinimi giderek azaltmaktadır. Deniz fenerleri birçok ülkede uzaktan idare edilmekte ve fenerlerde bekçi bulunmamaktadır. Eskiden bekçilerin oturduğu konutlar otel, lokanta, alışveriş mağazası vs. gibi turistik amaçlarla kullanılmaktadır. Otomasyona geçişle birlikte, yakın gelecekte bakıcısız kalacak deniz fenerlerinin bakım ve onarımları kurumları için büyük bir yük olacaktır. Bakım ve onarımların işletmelere yük olmadan yapılabilmesi ve fenerlerin tarihi bir miras olarak gelecek kuşaklara aktarılması için çalışma yapacak birimlerin vakit geçirilmeden oluşturulması ve önlemlerin şimdiden belirlenmesi gerekmektedir. Ülkemizdeki deniz fenerlerinden hiç olmazsa bir kısmı ziyarete açılmalı ve önemli deniz fenerleri yakınında müzeler oluşturulmalıdır. Bu uygulama hem toplumu bilgilendirme açısından hem de bu tarihi mirasa sahip çıkılması gereğinin hissettirilmesi bakımından yararlı olacaktır.

Fenerler ile ilgili ilginç bilgiler

Açık denizde kayalıklar üzerine inşa edilmiş ilk taş deniz feneri, Smeaton tarafından yapılan Eddystone fener kulesidir (1759). Smeaton inşaat mühendisliğinin babası olarak tanınır. Fener inşaatı sırasında, yeni uygulamalar icat etmiştir. Örneğin taşların birbirine geçme olarak kullanılması, deniz çimentosu, taşları gemiden inşaat sahasına aktarmak için kullanılan özel vinçler bunlardan sadece üçüdür. Fenercilerin hava koşulları yüzünden uzun zaman karaya çıkamamaları durumunda, yiyecek tükendiğinde, aydınlatmada kullanılan mumları yemeleri gerekebiliyordu. O zamanki mumlar hayvansal ve bitkisel yağ kökenli olduklarından sindirilebilen türden idiler. Dünyada nükleer güçle çalışan tek fener Estonya’daki Tallin feneridir. Fener ışıklarının yoğunluğunu arttırmak için dev boyutlarda cam prizmalar ve mercekler kullanılmıştır. Bunların en büyüklerinin ağırlığı 5 tona ulaşıyordu. Merceklerin bağlı olduğu platform cıva üstünde yüzüyor ve bir parmak itişi ile harekete geçebiliyordu. Alaska’daki Scotch Cap deniz feneri 1946 yılında Büyük Okyanusta meydana gelen 7,3 şiddetinde bir depremden sonra kıyıdaki yüksekliği 30 metreyi aşan bir tsunami dalgası ile yıkılmış, 5 kişilik fener personeli kaybolmuştur. Şiddetli fırtınalarda dalgalar 45 metre yüksekliğindeki bir fener kulesini tamamen örtebilmekte ve fener fanusunun 12,5 mm kalınlığındaki camlarını kırabilmektedir. Fanus içine o kadar çok deniz suyu girebilir ki fenerciler sularla beraber merdivenlerden sürüklenmemek için kendilerini merdiven korkuluklarına bağlamak zorunda kalabilirler. En şanssız deniz feneri yapımcısı, en sağlam deniz fenerini yaptığına inanan Henry Winstanley’dir. Yaptığı fenerin sağlamlığına çok güveniyordu. Herkese, en şiddetli fırtınada bile fener içinde kalmak istediğini söylüyordu. Dileği gerçekleşti, fakat yaptığı fener, İngiltere tarihinin en büyük fırtınasında yıkıldı ve dalgalara sürüklenen fenerde hayatını kaybetti.

Bir zamanlar Longships deniz feneri bakıcısının kayalık korsanları tarafından kaçırıldığı, ancak bakıcının küçük kızını fenerde unuttukları söylenir. Küçük kız içinde aile İncil’inin de bulunduğu kitapların üzerine çıkarak, babası serbest bırakılıncaya kadar yağ lambasını yanar durumda tutmayı başarmıştır. Fransa‘da Brittany kıyısı açıklarındaki Vierge adasında bulunan fenerin yüksekliği 83 metre olup dünyadaki en yüksek tuğla fener kulesidir. Amerika‘nın en yüksek fener kulesi Cape Hatteras’tır. Tepeliğine kadar olan yüksekliği 63,40 metredir. Dünyanın en yüksek feneri Japonya‘da Yokohama‘daki Yamash*ta park içinde bulunan 106 metre yüksekliğindeki çelik konstrüksiyon fener kulesidir. Cristof Colomb’un amcası olan Antonio Columbo 1449 yılında meşhur Cenova fenerinin bakıcısı idi. 1895 te Yeni Zelanda‘da, Stephen adasında nadir bir çalıkuşu türü keşfedildi. Yok olan türünün son örneği olan bu çalıkuşunu deniz feneri bakıcısının kedisi yedi.

Tags: , , ,

Category: Genel Kültür

About the Author ()

Comments are closed.