Kucaklayan Yargıç

| 21 Ağustos 2009

Kötülük yapma! Kucakla!

Araba çıkartması

Lee Shapiro emekli bir yargıçtır. Ayrıca tanıyabileceğimiz en sevecen insanlardan biridir. Kariyerinin bir noktasında Lee sevginin en güçlü kavramlardan biri olduğunun farkına varır. Sonuçta da herkesi kucaklayan biri olur çıkar. Meslektaşları ona “Kucaklayan Yargıç” adını takarlar (Asan Yargıç yerine). Arabasındaki çıkartmada “Kötülük yapma! Kucakla!” yazmaktadır.

Yaklaşık altı yıl önce Lee kendine özgü kucaklama aletini yaratır. Aletin dışına “Kucaklayana bir kalp” yazar, içinde otuz tane küçük işlemeli, arkasında yapıştırıcı olan kırmızı kalpler vardır. Kucaklama aletini sırtlayan Lee, insanların arasında gezer ve kucaklama karşılığında kırmızı kalp dağıtır.

Lee bu konuda o kadar ünlenir ki önemli konferanslara ve toplantılara çağrılır. Koşulsuz sevgi konusunda mesajlar vermesi istenir. San Francisco’da bir konferansta yerel basın, “Böyle bir konferansta her biri özenle seçilmiş katılımcıları kucaklamaktan kolay ne olabilir? Bu gerçek dünyada işe yaramaz.” diyerek üstüne gelir.

Lee’yi San Francisco sokaklarında insanları kucaklaması için kışkırtırlar. Yerel haber servisinden televizyoncular eşliğinde sokaklarda gezinmeye başlar. İlk önce bir kadına yaklaşır, “Merhaba, Ben Lee. Shapiro, kucaklayan yargıç. Bu kalpleri kucaklama karşılığında veriyorum.” “Tabii ki” diye yanıtlar kadın. “Bu basitti” diye üstüne gelir yerel yorumcu. Lee etrafına ba-kınır. Bir BM W sahibine bilet kesmekte zorluk çeken park görevlisi dikkatini çeker. Yanına yaklaşır, kameralar onları çekmeye başlar. “Kucaklanmak istiyor olabilirsiniz. Ben kucaklayan yargıç. Sizi de kucaklayabilirim.” der. Kadın da kabul eder.

Televizyon yorumcusu son bir defa daha ortamı kızıştırır. “Bakın bir otobüs geliyor. San Francisco’da otobüs şoförleri buraların en sert, en huysuz, en şirret insanlarıdır. Bakalım onları da kucaklamayı başarabilecek misiniz?” Lee mücadeleye hazırdır.

Otobüs durağa yanaşınca Lee, *’Merhaba, Ben Lee Shapiro, kucaklayan yargıç. Bu dünyadaki en stresli işlerden biri olmalı. Ben yüklerini bir nebze de olsa hafifletebilmek amacıyla insanları kucaklıyorum. Sizi de kucaklamamı ister misiniz?” Yaklaşık iki metrelik yüz kilonun üstündeki otobüs şoförü yerinden kalkar, otobüsten iner ve “Neden olmasın?” diye sorar.
Lee adamı kucaklar, kalbi uzatır ve kalkan otobüse el sallar. Televizyoncular adeta dillerini yutmuşlardır. Yorumcu sonunda, “itiraf etmeliyim ki çok etkilendim.” der.

Günün birinde Lee’nin arkadaşı Nancy Johnston kapıda belirir. Profesyonel palyaço olarak çalışan Nancy palyaço kostümü ve makyajıyla gelmiştir. “Lee, şu kucaklama aletini kap, özürlüler evine gidiyoruz.” der.

Özürlüler evine geldiklerinde hastalara balondan şapkalar ve kalpler vermeye ve onları kucaklamaya başlarlar. Lee kendisini biraz rahatsız hisseder. Daha önceden iyileşmesi mümkün olmayan, özürlü insanları hiç kucaklamamıştır. Bir müddet sonra doktor, hemşire ve hastabakıcılardan oluşan kalabalık eşliğinde bir koğuştan diğerine dolaşmaları kolaylaşmıştır.

Birkaç saat sonra son koğuşa girerler. Burada Lee’nin hayatında görmediği kadar ağır otuz dört vaka vardır. Öyle tuhaf bir duygudur ki kalbi sızlamıştır. Nancy ve Lee, sevgilerini paylaşmak, insanların hayatına farklılık kazandırmak amacıyla verdikleri uğraşla, yakalarında kalp, başlarında balon şapkalar olduğu halde tıp personelinin eşliğinde bütün odayı dolaşmışlardır.

Sonunda Lee sona kalanın (Leonard) yanına gelir. Leonard’ın önünde büyük beyaz bir çocuk önlüğü takılıdır. Lee önlüğü salyalar içindeki Leonard’a şöyle bir bakar ve “Nancy, hadi gidelim. Buna ulaşmamız mümkün değil.” der. Nancy, “Yapma, Lee. O da insan değil mi?” diye yanıtlar ve Leonard’in başına balon şapkayı geçirir. Lee kırmızı kalplerden birini çıkarır ve önlüğün üzerine iliştirir. Derin bir nefes alır, eğilir ve Leonard’ı kucaklar.

Leonard aniden “Eeeeehh! Eeeeeh!” diyerek hafifçe inler. Odadaki hastaların bazıları da ellerindeki şeyleri birbirine vurmaya başlarlar. Lee, doktorların, hemşirelerin ve hastabakıcıların hepsinin neden ağladıklarını sorgularcasına, “Neler oluyor?” diye sorar.

Lee hemşirenin yanıtını asla unutmaz: “Leonard, yirmi üç yıldır ilk defa gülümsedi.”

Başkalarının hayatında değişiklik yapabilmek esasında ne kadar da basit.

Yazan:Jacl Canfield ve Mark V. Hansen

Kitabın Adı:T.S.Ç Yüreğinizi Isıtacak Öyküler

Kitabın Yazarı:Jack Canfield / Mark Victor Hansen

Yayın Evi:HYB Yayıncılık

Category: Hayatın İçinden

About the Author ()

Comments are closed.