Genel Konular
Yük Gemileri ve Botanik
Eski Mısırlılar memlekette bulunmayan maddeleri başka yerlerden malla değiştirmek suretiyle temin için ticaret andlaşmaları yapmışlardı.
Kibir ve Tevazu
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Mütevâzı kimseleri görünce siz de onlara karşı mütevâzı olunuz. Kibirli kimseleri görünce siz de onlara karşı kibirli olunuz. Çünkü bu onları küçültür ve onlar için zillet olur. Bundan dolayı size de sadaka (sevabı) vardır.” “Kalbinde zerre kadar kibir olan cennete giremez.” Bir sahabî, “Yâ Resûlallah, kişi, elbisesinin ve ayakkabılarının temiz olmasını […]
Çiftçilik
Çeşitli resim ve bilgilerden faydalanarak, Mısırlıların tarla işleri hakkında fikir edinmek mümkündür. Bunlar Mısırlıların binlerce sene önce de tarımda tecrübe ve bilgi bakımından ön safta olduğunu ispat etmektedir. Mısırlılar tarlalarını gübreledikleri gibi, ektikleri bitkinin cinsini her sene değiştirerek tarlanın verimini arttırmasını da bilirlerdi. Toprağı verimlendirmek için, tarlaları Nil nehrinin sulan altında bırakırlar, böylelikle, çekilen suların […]
Ashabım Hakkında Güzel Söz Söyleyen Mümindir
Resûlullah (sallallâhü aleyhi ve sellem) Efendimiz buyurdular: “Muhakkak Allâhü Teâlâ, beni seçti, benim için de Ashâbımı seçti. Onlardan bana vezirler, yardımcılar, akrabâlar kıldı. Kim onlara kötü söz söylerse Allâh’ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti üzerine olsun. Allâhü Teâlâ böyle kimsenin -farz ve nâfile- hiçbir ibâdetini kabûl etmez.”
Dokuma Tezgahı ve Çömlek Tornası
Dokuma sanatı, Avrupa’ya Asya, Çin ve Hindistan’dan dolaşarak geldi. Milâttan binlerce sene önce Hintliler dokuma tezgâhlarında çalışırlardı. Bugün bile dünyanın hemen her tarafında aranan Hint kumaşlarının ham maddesini Keşmir keçilerinin yumuşak tiftikleri, ipekböceğinin incecik parlak ipliği ve pamuk bitkisinin lifleri teşkil eder. O zamanlar, saf ipek kumaşlardan ağır gelin elbiseleri dikilirdi.
Mezheblerin Tarihçesi
Resûlullah Efendimize (s.a.v.) vahiy gelir, Ashâb-ı Kirâm da bizzat Resûlullah’tan âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîfleri dinleyerek ilim öğrenirlerdi. Dâimâ Resûlullâh’ın (s.a.v.) mübârek meclis ve huzûrunda ilim nûru ile nurlanır, kalbleri saf, îtikâdları doğru, amelleri hâlis ve şüpheleri çözülmüş olurdu.
Hindistan
Hindistan Milâttan 3000 sene evvel muazzam bir kültüre sahipti. O devirde yazılmış «Veda» şiirleri bize geniş bilgi vermektedir. Eski Hintlilerin geniş tarım bilgileri vardı. Toprak mahsullerinin bolluk ve çeşitliliği memlekete efsanevî zenginliğini temin etmişti.